27 Eylül 2014 Cumartesi

Eskişehirde üniversite kazanan bir kızın hikayesi(4)




sisenin dibini bulanlar yavas yavas ortaliktan cekildiler, özgür ve esin basbasa kalmislardi. burasi berbat bir ortam miydi, les gibi hissediyordu kendini babasiyla konustuktan sonra, ya da bunlar son derece normaldi. bu zamanda bu yasta herkes boyle yasiyordu oyle degil mi? zaten esin kotu birsey yapmazdi, özgür onun herseyiydi, hayir hayir ortada yanlis birsey yoktu. ana kuzusu olmanin alemi yoktu, senelerce bu gunu beklemislerdi ikisi de,
artik birlikteydiler.. ama özgürle yalniz kalmaktan rahatsiz olmustu, yillarca kurdugu hayallerin aksine, rahatsizdi iste. eskişehire geleli birkac gun olmustu, özgürle birlikteyken, bazen özgürü ozledigini hissediyordu, oyle ki bu özgür onun özgürü degildi sanki. belki de yillarca uzaktan yurutulmus bu iliskide birbirlerini yeterince tanimamislardi, belki de yanlis tanimislardi

yıllarca provasını yaptıkları gece gelip çatmıştı. mesajlaşmalarında prova etmişlerdi bu geceyi, esin şimdi o mesajlaşmalara lanet ediyordu. mesajlaşmak kolaydı, yüzyüze değillerdi, bu sayede cesaretle verilmiş sözler karşısında duruyordu şimdi. peki ne oldu da birden kaç yıllık aşkını gözden geçirir hale gelmişti esin? hem de birkaç günde.. mutluluktan uçuyor olması gerekmiyor muydu bu son birkaç günde.. hayır hayır, özgür'un hiç suçu yoktu, bütün suç ondaydı. yeni bir çevrenin vermiş olduğu stresten kaynaklanıyordu bu kaygılar. herşeyin en iyisini en güzelini hakkeden özgürünün koynuna girmeden önce güzel bir duş aldı esin.

yıllardır sevişiyormuşçasına görevini yerine getirdi esin. öpüşürken gözlerini kapatmayı ihmal ettiğini farkettiğinde, aklında başka şeylerin olduğunu anladı. öpüşürken gözlerin kapatılmasına gerek yoktur, kendiliğinden kapanırlar zaten, ah gözler... vücuttan bağımsız, kendi gemisinin dümenindeki gözler. insan ne yaparsa yapsın gözlerini yalanlarına ortak edemez. lafın kısası, büyülü değil, zorunlu bir gece geçirmişlerdi. çünkü ne de olsa esin artık yetişkin bir bireydi, reşitti daha ne olsun ? esin o gece, hayallerindeki adam rolünü verdiği özgürün, aslında hiçbir zaman hayallerindeki adam olmadığını anladı. uzaklıklar bahane olmuştu, kendini kandırmıştı esin yıllarca. ah gençlik.. bu yaşlarda insan bir hafta önce yaptıklarından bile pişmanlık duyabiliyor, kişinin karakteri oturmadan önce, ne de hızlı değişiyor kimya...

Yorum Gönder

Görüşlerinizi belirtin :

Start typing and press Enter to search